GERÇEK VE SIRADIŞI BİLGİLER,İLGİNÇ HİKAYELER VE ÖZGÜN YORUMLARLA SİTEMİZ HİZMETİNİZDEDİR...

25 Mayıs 2013 Cumartesi

SABRİ ÜLKER(1929-2012)

   Kendini,çocukları mutlu etmeye adamış bir insan...Hayata 92 yaşında gözlerini yuman,çoğu kişinin bildiği Ülker bisküvilerinin sahibi,kurucusu Sabri Ülker...
   Sabri Ülker'in çocukluğu zor şartlar altında geçmiş.İlkokulda bile hem okumak hem de çalışmak zorunda kalmış.İlginçtir bisküviyle ilk tanışması henüz ilkokuldayken derslerden sonra ve yaz tatillerinde bir bisküvi fabrikasında çalışarak olmuş.
   O dönemler yokluk yılları olduğu için bırakın şimdiki gibi yüzlerce çikolota,bisküvi türünü en basit bir bisküviyi bulmak bile zormuş.Sabri Ülker de bu mahrumiyetleri yaşamış bir çocuk olarak bisküvi sektörüne yönelmesinde çocukların dünyasına bir tatlılık taşıma isteği olduğunu ifade ediyor.
   Sabri Ülker 3 kişiyle,İstanbul Eminönü'nde küçük bir imalathanede başladığı bisküvi üretim işi büyümüş büyümüş,Şimdi 10 ülkede 55 fabrikaya ulaşmış,30 bin kişinin çalıştığı büyük bir müessese olmuş.
   Bisküviden çikolotaya,sütten çocuk mamasına kadar pek çok farklı gıda sektöründe dev bir isme dönüşmüş.Bugün dünyanın pek çok farklı ülkesinde çocuklar bu bisküvileri ,çikolotaları yiyorlar.
   Sabri Ülker'in bu başarıya ulaşmasında inançlı,mü'min  bir insan oluşunun da büyük bir etkisi var.siz,gayret  ederseniz,Allah önünüzü açıyor.

İDARECİ VE CEMİYET

   Ahmet Cevdet Paşa idareci mesuliyetine örnek olabilecek veya idarecilerin ahvalinin cemiyeti nasıl etkilediğini gösteren şu misali çok ibretlidir:
   "Emevi halifelerinden Velid bin Abdülmelik,yeni yapılan binalar ve çiftlikler merakında idi.İnsanlar da binalar ve çiftlikler merakına düştü.Toplantı ve meclislerde hep inşaattan ve çiftliklerden bahsedilir oldu.Süleyman bin Abdülmelik ise,sefahata meyyal,harem hayatına ve yemeğe düşkündü.Onun zamanında da süs,debdebe,şaşaalı ziyafetler,sefahat,heva ve heves aldı yürüdü.Eğlenceler devrin modası haline geldi.Ömer bin Abdülaziz'e gelince,bu yüce halife,abid ve zahid idi.Onun zamanında da halk,ibadet ve taat yoluna girdi.Meclislerde:
   "Bu gece evradın ne idi;Kur'an-ı Kerim'den kaç ayet hıfz ettin;bu ay kaç gün oruç tuttun?(Kaç garip ve yalnızın yanıbaşında idin?)"gibi manevi hasbihaller edilir oldu...

23 Mayıs 2013 Perşembe

CENGİZ AYTMATOV(1928-2008)


   Kırgız edebiyatının en tanınmış,belki de en çok sevilen yazarlarından biridir.Yapıtlarını Kırgızca ve Rusça yazan Aytmatov konularını genellikle yakın çevresinden seçer.Kırgız halkının 2.Dünya Savaşı yıllarında yaşadığı acılı ve kederli olayları,sıradan kişileri,memurları,yaşlı köylüleri,duyarlı,sevecen,içten,sevgi dolu bir yaklaşımla anlatmıştır.
   1963'te Lenin Edebiyat Ödülü'nü alan yazarın toplumsal sorunları ele aldığı yapıtların başında "Hasat Yolu(1963)" ve "Kopar Zincirlerini Gülsarı(1966)"gelir.
   Aytmatov'un başyapıtı olarak değerlendirilen "Beyaz Gemi(1970),uzaklardaki babasını getirecek beyaz bir gemiyi bekleyen çocuğun öyküsüdür.Yapıtlarının çoğu Türkçeye çevrilmiş olan Aytmatov'un bir öyküsünü "Selvi Boylum Al Yazmalım"adıyla yönetmen Atıf Yılmaz sinemaya uyarlamıştır.
   Aytmatov,"Gün Olur Asra Döner" romanının film çekimleri için gittiği Rusya'nın Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan''da 16 Mayıs 2008'de rahatsızlandı ve böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi için Almanya'ya getirildi.Almanya'nın Nürnberg kentindeki Klinikum Nord'da tedavi gören Cengiz Aytmatov,komaya girdi.10 Haziran 2008 tarihinde Nürnberg'de hayatını yitirdi.

SAĞLIKLI HAYAT İÇİN BESLENME TAVSİYELERİ

   Güneşin doğmasını uyku esnasında karşılamayın.
   Her gün düzenli olarak yarım saat yürüyüş yapın.
   Kola,gazoz ve benzerleri yerine,taze meyve suyu,süt,ayran gibi tabii içecekleri tercih edin.Hatta ıhlamur,melisa,papatya gibi bitki çaylarına önem verin.
   Çok sıcak ve soğuk yeyip içmeyin.aç karına koyu kahve,çay içmekten ve soğuk şekerli şuruplardan kaçının.
   Kızartmalardan vazgeçmeye çalışın.
   Haşlanmış,buharda pişmiş sebzelerden yeyin.
   Akşam,saat yirmi veya yirmi otuzdan sonra bir şey yememeyi tercih edin.
   Meyvenin en büyük ve en güzelini değil,daha küçük boy olanını tercih edin.Ötekiler belki de tarım ilaçları,suni gübre yüzünden iri yapılı olabilirler.
   Kırmızı etler yerine,balık,tavuk gibi beyaz etleri tercih edin.
   Yemeklerinizi sükunetli sohbetler içinde yeyin.

HİÇ MİRACINIZ VAR MI?

   Rastladıkça sorardı bir arkadaşım bana:
MİRACA ÇIKTIN MI?
   Acaba çıkmış mıydım?
   Yani bir namazda Miraç duygusu yaşamış mıydım?Koltuğumun altına alıp Mahşer'de Rabbimin huzuruna güvenle taşıyacağım bir vakit namazım var mıydı?
   Namaz kaygısı yüreğimi hoplatıyor...
   Allah Resulü(s.a) o yüceliklere çıkmış ve oradan namazla dönmüş.Böylece namaz ile miraç arasında derin bir akrabalık doğmuş.Sanki namaz mü'minin miracı olmuş.
   Tüm ibadetler bu seyrü seferin güne,haftaya,aya,yıla yayılan safhaları...Bu ibadetlerle,"Her an"da yaşanan "Huzur Hali"ne ulaşıyor insan:O'nun huzurundasın.O seni görüyor.O'nunla berabersin.Bunu idrak sende nasıl bir halet-i ruhiye oluşturursa onu kuşanmaya çalış.
   Bu idrak durup dururken kazanılmıyor.Kalbe emek vermek gerekiyor:Kalp zikirle-Allah teala ile beraberlik temrinleri-ile yoğruluyor.Namazlar,oruçlar,haclar,zekatlar kalbi yoğuran beraberlik temrinleri.
   Namaza durdunuz:Huzurda mısınız?

22 Mayıs 2013 Çarşamba

SAYGI

   Bir gün meşhur Alman devlet adamı Hindenburg bir köy okulunu ziyaret etmişti.Bir sınıfa girdi.Öğretmen ders anlatıyordu.Hiçbir şey olmamış gibi dersine devam etti.Öğretmenin tavrı,bu mağrur adama çok dokunmuştu;ama hiç sesini çıkarmadan dersin sonuna kadar bekledi.Öğretmen,öğrenciler sınıfı terk ettikten sonra Hindenburg'un huzuruna koşup gerekli hürmet ve saygıyı gösterdi.Hindenburg'un "Niçin ben içeriye girince çocukların yanında bu saygıyı göstermedin?"sorusuna da "Efendim,biz öğrencilere Allah'tan sonra saygı gösterilecek kişinin öğretmen olduğunu telkin ediyoruz.Eğer onların yanında ben size şimdiki gibi davransaydım,hemen üçüncülüğe düşer ve telkinlerimle tavırlarım birbirine uygun olmadığı için gözlerinden de düşerdim"dedi.

16 Mayıs 2013 Perşembe

REGAİB KANDİLİ

   İslam aleminin önemli zaman dilimlerinden birisi olan 3 aylar Regaib Kandili ile başlıyor.İşte bu kutsal gecede edilecek güzel dualar...
Ey bizleri varlığa erdiren
Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran güzeller güzeli Rabbimiz!
Sana sonsuz hamd-ü senalar olsun.
Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa'ya sonsuz salat-ü selam olsun.
İçinde bulunduğumuz şu mübarek Regaib Kandili münasebetiyle bu gecenin senin katındaki kutsiliğini de vesile edinerek dergah-ı ilahinin önünde ellerimizi açıp yalvarıyoruz:
   Ya İlahe'l-Alemin!
Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla engin rahmetinin kapısına dayanıyor,şu mübarek Regaib gecesinde bir kere daha halimizi arz etmek istiyoruz.
   Ey Çaresizler Çaresi!
Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur;
Ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur.
Bütün dileklerimizi kabul buyur
Ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur;
Yalnızlıkla tir tir titreyen kalplerimizi iman ve itminanla doyur.