Aba'dan yapılmış elbiseleri özellikle tekkelerdeki dervişler ve medreselerde ders gören talebeler giyerlermiş.Çok eskiden,bir kış günü,abalarına bürünmüş dervişler ocak başında toplanmışlar şeyhlerini dinliyorlarmış.Şeyh,öyle tatlı bir bahsi,öyle tatlı anlatıyormuş ki,tüm dervişler adeta kendilerinden geçmişler.Bir ara ocaktan sıçrayan küçük bir kıvılcım,dervişlerden birinin abasına konmuş.Yün aba,için için yanmaya başlamış.ancak ne abası yanan derviş ne şeyh efendi ne de diğer diğer dervişler,uzunca bir müddet,abanın tutuştuğunu fark edememişler.Nice sonra;duman,alev ve yanık kokusu iyice hissedilir olmuş da,sohbetin cazibesinden ayılıp ateşi söndürmüşler.
Bu deyim,aşık olmak,kendinden geçmek manasında kullanılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder