- Simidin kaça koç ?
- 300 Bin abi. Çıtır çıtır....
- Tezgahta kaç simit var ?
- 70-80 tane var herhalde...
- Hepsini alsam ne tutar ?
- Hemen hemen 24 milyon.
- Al sana 30 milyon... Farz et ki hepsini aldım...
-Sağ ol abi... Sağ ol...
Basketbolcu üç onluk çıkartıp simitçinin önüne bıraktı. Eşi şaşkındı. Üç beş adım yürümüşlerdi ki eşine yaklaşıp fısıldadı.
- Hidayet sen deli misin ?
- Yooo...
- Peki yemediğimiz simitlerin parasını niye verdin ?
- Boş ver, sorma.
- Diyelim ki soruyorum. Hem de ısrarla soruyorum.
- Öyleyse söyleyeyim.
- Lütfedersiniz beyefendi.
- Tablanın kenarı dikkatini çekti mi ?
- Hayır.
- Baksan görecektin. Tahtaya bir isim kazınmıştı.
- Nasıl bir isim ?
- Hidayet !
- Yoksa ?
- Evet... O tezgah eskiden benimdi.
(Bu hikayeyi, Hidayet TV8'de katıldığı bir programda kendisi anlatmıştır..)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder