GERÇEK VE SIRADIŞI BİLGİLER,İLGİNÇ HİKAYELER VE ÖZGÜN YORUMLARLA SİTEMİZ HİZMETİNİZDEDİR...

6 Nisan 2013 Cumartesi

MUHAMMED İKBAL(1873-1938)

   1873'te Pakistan'ın Pencap eyaletine bağlı Siyalkut kentinde doğan Muhammed İkbal mutasavvıf bir anne ve babanın oğlu olarak dünyaya geldi.İkbal çocukluk yaşlarından itibaren tam bir Kur'an aşığıydı.Devamlı Kur'an okumakta olduğunu gören babası,ona"Kur'an-ı Kerim'i anlamak istiyorsan,sana indiriliyormuş gibi oku"dedi.
   Kur'an eğitimini medresede tamamladıktan sonra,Arapça ve Farsça hocasının yönlendirmesiyle İslam edebiyatıyla ilgilenmeye başladı.
   1905'te Londra'daki Chambrich Üniversitesi'nin felsefe ve iktisat bölümünden mezun oldu.
   kendisi,Londra'da kaldığı üç yıl içerisinde bir kere bile teheccüt namazını geçirmediğini,en büyük zevkinin de seher vaktinde soğuk suyla abdest almak olduğunu belirtirdi.
   1908'de Hindistan'a döndüğünde,yazı ve şiirlerine hayranlık duyanlar tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı.
   1932'de uzun süren bir hastalık sonrasında ölümü tebessüm ve rıza ile karşılayan İkbal 21 Nisan 1938'de Allah'ın rahmetine kavuşmuştur.İşte bu sıralarda ikbal ölümle ilgili olan şu sözleri söylemiştir:
   "Ölümü ve acıyı mutluluk ile karşılamak,müminin alametlerindendir."
   Kişinin kendisine güvenmesi konusunda ise şöyle diyordu:
   "Başkalarının nimetlerinden kendi rızkını arama.İsterse güneşin kaynağından gelmiş olsun.Hiç kimseden su bile isteme.Allah'a güven ve çalış.Bu şerefli İslam ümmetinin yüzünü utandırma.Bir gün Hz.Ömer at üstünde giderken elinden kamçısı düştü.O,etrafındakilerin hiçbirinden kamçısını vermelerini istemeyip bizzat atından inerek kendisi almıştı."
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder